Merhabalar,
Bu hafta başından bu yana global otomotiv uzmanları Almanya’nın Münih kentinde düzenlenmekte olan IAA Mobility fuarına büyük ilgi gösteriyorlar.
Uzmanların birleştiği ortak fikir şu oldu: Çin’li otomotiv markalarına ait bataryadan elektrikli modelleri Avrupa otomobil endüstrisi için “gerçek bir tehdit” oluşturuyor.
Öyle ki IAA Mobility fuarında sunum yapanların yaklaşık% 40’ı Asya’dan gelirken, katılan Çin’li katılımcı sayısı 2021’de 29’dan bu yıl 75’e çıktı. Yani iki kattan fazla arttı. Fuara 38 ülkeden toplam 750 katılımcı katkı sağlıyor.
Otoriteler, Çin’li şirketlerin katılımındaki artışın, bu firmaların fethetmek istedikleri pazar olarak Avrupa pazarını gösterdiğini belirtiyorlar.
CNBC’ye göre yapılan bu yorumlar, Avrupa’nın Çin menşeli otomotiv markalarının küresel genişleme planı içinde önemli bir yer tuttuğunu gösteriyor.
Warren Buffet tarafından desteklenen ve bataryadan elektrikli otomobil (BEV) üretiminde ilk sıraya çıkan Çin’li üretici BYD, bu hafta başında Avrupa için Seal isimli sedan kasa BEV modelini piyasaya sürdü. Yine Çin’in Hangzhou kentinde üretim üssü bulunan Leapmotor, BEV cinsi SUV otomobilini gelecek yıl Avrupa’da satışa sunulacağını açıkladı.
Benzer şekilde Xpeng, Norveç, İsveç, Danimarka ve Hollanda pazarlarına girdikten sonra yeni model otomobillerini 2024’te Almanya’da satmayı planladığını duyurdu. Xpeng yetkilileri, Almanya’nın herkes için en önemli ve en yüksek standartlara sahip pazar olduğunu her fırsatta en üst düzeyden ifade ediyorlar.
Bu gelişmeler Avrupa’lı otomotiv üreticileri için ciddi bir tehdit oluşturmaya başlamış durumda.
Nitekim, Avrupalı otomobil üreticileri Çin’li şirketlerin getirdiği rekabetin farkında olduklarını her fırsatta belirtiyorlar. Renault CEO’su Luca De Meo’nun uluslararası rekabet içinde güçlü olmak için yeni teknolojilere yatırım yapmaya devam edeceklerini söylemesi bu nedenle olsa gerek.
Luca De Meo, maliyetleri düşürme argümanına ve güvenine sahip olduklarını düşünüyorsa da bu biraz daha zaman alacak. Çünkü Çinli OEM’ler, Çin’de piyasa koşulları farklı olduğu için Avrupalı’lardan bir nesil önce düşük maliyeti başardılar. Avrupa bu nedenle dezavantajlı.
Görünen o ki gerçek şu: Çok uluslu oyuncuların çoğu Çin’de başarılı olmak istiyorlarsa Çin’li markaların yaptıklarından ders çıkarmak durumundalar. Bir çok Avrupa menşeli uluslararası otomotiv markası yok olmaya başlayan pazar hakimiyetlerini kurtarmanın peşine düşmüş durumda. Bunu da tek başlarına başarabilmeleri olası görünmüyor. Çin’li markalarla ortaklık kurmak durumunda olacaklar. Volkswagen ile Xpeng arasındaki ortaklık buna bir örnek alınabilir. Yani, Çin’li yerel markalar Avrupa’lı global markaların ortağı olmaya başlıyorlar.
BEV pazar paylarına gelince; bu yıl Çin otomobil pazarında BEV payının %27 ye yaklaştığını, Avrupa’da BEV satışlarının payının %14 e çıktığını, ABD’de ise BEV satışlarının %9 paya sahip olduğunu belirtelim. Bizim ülkemizde ise bu yılki otomobil satışlarında TOGG etkisiyle BEV pazar payı %3,9 a ulaşmış durumda.
O zaman şunu soralım: Otomotiv ihracatımız Avrupa pazarı için gerilerken, Çin’li otomotiv üreticilerini Avrupa pazarına ihracat odaklı yatırım için ülkemize davet seferberliğine neden başlamıyoruz?
ALINTI KAYNAK: https://www.otomobilhaber.com.tr/avrupa-otomotiv-endustrisi-cinli-markalarin-tehditi-altinda/37004